“Geçitkale’yi kapatın” çağrısı ne kadar gerçekçi duruyor?

Batuhan Gülşah / Atina 

Türkiye'nin Kıbrıs'ta inşa ettiği ve Yunanistan'ı paniğe sevk eden Geçitkale Üssü’nün yankıları devam ediyor. Türkiye’nin Akdeniz’deki İHA ve SİHA üssü, 20 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla Kıbrıs Barış Harekâtı yıl dönümü törenleri sırasında tam faaliyete geçti.

ABD merkezli bir uçuş güvenlik grubunun “Geçitkale, Güney Kıbrıs’taki ticari uçuşları tehlikeye atıyor” yorumu sonrası şaha kalkan Rum ve Yunan medyası, Geçitkale karşıtı propagandaya başladı. Yapılan haberlerde, “Yasadışı bir bölgede var olan yasadışı bir üs” ifadesine vurgu yapıldı.

"İNGİLTERE TANIYACAK" İDDİALARI VAR

Uluslararası toplumun Geçitkale’nin kapatılması için derhal adım atması gerektiğine dikkat çeken Rum medyasına, ABD’deki Yunan lobisi Hellenic Leaders da tam destek verdi. Reuters, Associated Press gibi uluslararası haber ajanslarında yapılan haberlerde tamamen Yunan/Rum tarafı yanlısı metinlerle olayın anlatılması da gözlerden kaçmadı. Fakat sorulması gereken soru, “Geçitkale nasıl kapatılır” diye öne çıkıyor. KKTC’yi Türkiye’den başka ülke henüz tanımazken, bu durum da değişmeye doğru gidiyor. İngiltere medyasında Nisan ayında çıkan haberlerde, Başbakan Boris Johnson hükümetinin KKTC’yi tanımak için çalıştığı iddia edilmişti.

HAREKAT’TAN 10 YIL ÖNCE BÖLÜNMÜŞTÜ

Süreçteki en kritik nokta, Batı’nın Türkiye’ye karşı doğası gereği Yunan/Rum tarafını tutsa da, Atina ve Lefkoşa’dan farklı olarak olaylara gerçekçi gözlükle bakabilme kabiliyetleri. Kıbrıs’ın 1974 Harekatı’ndan 10 yıl önce Yeşil Hat ile ikiye bölündüğü ve 1983’ten bu yana Ada’nın kuzeyinde fiilen bir devlet olduğu gerçekleri göz önüne alındığında, Rum ve Yunanlar’ın “Geçitkale’yi kapatın” çağrıları boşlukta kaybolmaya mahkum gibi duruyor.