Z kuşağının lideri kim olacak?
X kuşağı Amerikan filmlerinden gördüğü dünyayı hayal etti ve arzuladı. Hayallerimizin hemen hemen hepsi gerçek oldu. Z kuşağının arzularını ise sosyal medya ve Netflix şekillendirdi. Z kuşağının lideri ortaya çıktığında nasıl bir Türkiye’de yaşayacağız?
“Günümüz gençleri öyle umursamaz ki, ileride ülke yönetimini ele alacaklarını düşündükçe umutsuzluğa kapılıyorum.
Bizlere, büyüklere karşı saygılı olmayı, ağır başlı davranmayı öğretmişlerdi.
Şimdiki gençler kurallara boş veriyorlar.
Çok duyarsızlar ve sabretmesini bilmiyorlar.”
Bu sözler yaklaşık 2500 yıl önce yaşamış ünlü ozan Hesiodos’a ait. Gördüğünüz gibi o günden bugüne değişen pek bir şey yok. Gençlik aynı gençlik.
Günümüzde ‘gençlik’ kavramı artık kullanılmıyor. Onun yerine artık gençlere Z kuşağı diyoruz.
Z kuşağı, 1996’yla 2015 yılları arasında doğan nesle deniyor.
Onlar internetin şekillendirdiği Turbo Kapitalizmin itici güç olduğu bir dünyaya gözlerini açtı.
Çocuk parklarından sosyal medyanın arka bahçesine direk geçiş yaptılar.
Büyüdüler ve genç oldular.
2023 seçimlerinde 62,5 milyon kişi oy kullanacak.
Bu oyların 7 milyonu Z kuşağına ait.
Haliyle siyasi partiler de oy deposu olarak gördükleri Z kuşağının oylarına talip.
Peki Z kuşağı hangi lidere oy verecek?
Tayyip Erdoğan.
Kemal Kılıçdaroğlu.
Meral Akşener
Ekrem İmamoğlu.
Mansur Yavaş.
Ali Babacan
Ahmet Davutoğlu.
Yoksa Muharrem İnce mi?
Elbet birine oy verecekler ama çoğu gönülsüzce olacak.
Ya da oy kullanmayacaklar.
Peki Z Kuşağının Lideri Kim Olacak?
Bu sorunun cevabına geçmeden önce gelin lider kavramına yakından bir bakalım.
Lider, toplumsal ihtiyaçların ürünü olarak ortaya çıkar. Yani toplumun ihtiyaçları lideri var eder.
Lider, önce ihtiyaçları dile getirir, daha sonra iktidara geldiğinde o ihtiyaçları tek tek giderir.
Çoğunluğu gecekonduda yaşayan fakir X kuşağının ihtiyaçları belliydi.
Geniş otoyollarda sürebileceğimiz bir arabamız olsun isterdik.
Yaşadığımız gecekondudan ya da kaçak betornarme binalarımızdan çıkıp, yaşayabileceğimiz lüx bir apartman dairemiz olsun isterdik.
Ard arda gelen kesintilerden bıkmıştık, musluğumuzdan su akmasını isterdik.
Hatta sıcak su akmasını, sadece Pazar günleri değil, her gün istediğimiz an banyo yapmak isterdik.
Hiç alamadığımız sabah duşunu almak isterdik.
Tek odada sobalı evlerimizden kurtulmak, her odamızın kaloriferle sıcak olmasını isterdik.
Buzdolabımızın ağzına kadar paketlenmiş ürünlerle dolu olmasını isterdik.
Üniversiteye gitmek, gökdelendeki bir ofiste çalışmak isterdik.
Çok kanallı televizyonlarımız olsun isterdik.
Güney sahillerine tatile gitmeyi, yurt dışına rahatça seyahat etmeyi isterdik.
Birden fazla ayakkabımız olsun isterdik.
İyi elbiseler giymek, hamburger yemek, alışveriş merkezlerinden gönlümüzce para harcamak isterdik.
Kadınlarımız güzel, erkeklerimiz yakışıklı olsun isterdik.
Çocuklarımızı özel okullarda okutmak, onlara iyi bir eğitim, gelecek vermek, bizim çektiğimiz fakirliği çekmesin isterdik.
Darbe olmasın isterdik mesela.
Ordunun milletin emrinde olmasını isterdik.
Zengin olmak, zengin olamasak bile en alt sınıftan orta sınıfa yükselmek isterdik.
İsterdik de isterdik.
Kısacası Amerikan filmlerinde gördüğümüz konforlu hayatı düşlerdik.
Anne ve babalarımız gibi değil, kendi istediğimiz gibi yaşamak isterdik.
Ve bütün hayallerimiz gerçek oldu.
Yokluklar çeken ülkenin gençleri olarak bolluk istedik.
Ve elde ettik.
Nasıl mı?
Bir lider çıktı.
Toplumun bütün bu ihtiyaçlarını, hayallerini tek tek yerine getirdi.
Halen de yerine getirmeye devam ediyor.
Ama biz doyduk. Artık pek çoğumuzun arzuları tatmin oldu.
Peki Z kuşağı ne istiyor?
Bunu henüz kimse tam olarak bilmiyor.
Onlar da bilmiyor.
Z kuşağının istekleri henüz tohum aşamasında.
Hayallerini gerçekleştirmek için hayata atılacaklar.
Pek çok engelle karşılaşacaklar.
Onlara ait olmayan bir dünyanın kurallarıyla yüz yüze gelecekler.
Gerçek hayatı tüm acı yönleriyle hazmedecekler.
Hayalleri arzulara dönüşecek, zaman geçtikçe bu arzular somut isteklere evrilecek.
Ve bu dünyayı kendi isteklerine göre değiştirmek isteyecekler.
Ve 10 yıl sonra bir lider çıkacak tüm bu istekleri kendi bünyesinde toplayacak.
Önce dile getirecek. Z kuşağının hislerine tercüman olacak.
Kitlenin gücünü, onayını alınca iktidara gelecek.
Ve şanslıysalar seçtikleri lider onların hayallerini, arzularını ve isteklerini tek tek yerine getirecek.
Ama şimdi değil. 10 yıl sonra.
Önce hayata atılıp büyük bir yıkım, gerçek bir travma yaşamaları lazım.
Unutmayın, büyük liderler her zaman büyük yıkımların sonucunda ortaya çıkar.
Arzuları, istekleri engellendikçe daha da hırslanacaklar.
Kimisi siyasete atılacak kimisi iş dünyasına, kimisi sanata kimisi de spor dünyasına.
Anne ve babalarının koydukları bütün kuralları yıkana kadar durmayacaklar.
Ya da oyunu kuralına göre oynayıp gücü ele geçirene kadar durmayacaklar.
Z kuşağı ya kendi içinden bir lider çıkaracak ya da Y kuşağından biri Z kuşağının sözcüsü olacak.
O lider ortaya çıktığında hepimiz onu tanıyacağız.
Ve Türkiye’de yeni bir dönemin başladığını anlayacağız.
Ama şimdi değil.
10 yıl sonra.
Biz Amerikan filmlerinden gördüğümüz dünyayı hayal etmiş ve arzulamıştık.
Hemen hemen hepsi oldu.
Z kuşağının arzularını ise sosyal medya şekillendirdi.
10 yıl sonra nasıl bir lider ortaya çıkacak ve nasıl bir Türkiye’de yaşayacağız, hep beraber göreceğiz.