Cani eş karısını balkondan attı, genç kadın felç kaldı
Van’ın Edremit ilçesinde yaklaşık 5 ay önce tartıştığı eşi tarafından önce psikolojik şiddete maruz kalan Çiğdem Ergin, ardından da binanın 3'üncü katından atılarak yatağa mahkum edildi.
Kadına şiddetin adresi bu kez Van'ın Edremit ilçesi oldu. Selahattin Eyyübi Mahallesi'nde yaşayan biri 1, diğeri 5 yaşında 2 kız çocuğu olan 23 yaşındaki çiğdem ergin, iddiaya göre 24 Nisan'da, 3’üncü kattan düşerek ağır yaralandı. Olaydan sonra polis tarafından gözaltına alınan 32 yaşındaki eşi Sinan Ergin, ifadesinin ardından mahkemeye sevk edildi ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
KAŞ VE GÖZ HAREKETLERİYLE İLK İFADESİNİ VERDİ
Hazırlanan iddianamede, Çiğdem Ergin'in ilk ifadesini yoğun bakımda tedavi görürken verdiği belirtildi. İddianamede, Ergin'in yoğun bakımdayken, görevli doktor huzurunda olayın aydınlatılmasına yönelik video çekimi yapıldığı, konuşamaması, ancak bilincinin açık olması nedeniyle sorulan sorulara "Evet" için gözlerini kapatarak, "Hayır" için de kaşlarını kaldırarak cevap verdiği de hazırlanan iddianameye yansıdı. Ergin, kendisine görevli memurlarca sorulan "Kocanız sizi balkondan aşağıya ittirdi mi?" sorusuna göz kapaklarını kapatarak "Evet", "Siz balkona kendi isteğinizle mi çıktınız?" sorusuna kaşlarını kaldırarak "Hayır" cevabını verdiği iddianamede yer aldı.
CANİ EŞE 20 YIL HAPİS İSTENDİ
İfade üzerine Van Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili Sinan Engin hakkında soruşturma başlattı. 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Sinan Ergin hakkında ‘Eşini kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, ‘şüphelinin tartışma yaşadığı eşinin boğazını sıkarak bilincini kaybetmesi sonucu kucağına alıp balkondan atması’ şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle ilgili sevk maddelerince cezalandırılması talep edildi.
“KIZLARIMIN ÖNÜNDE ŞİDDET UYGULADI”
Kızlarının gözü önünde eşinin kendisine şiddet uyguladığını anlatan Çiğdem Ergin, "Defalarca bu şiddeti kızlarımın önünde yaptı. Hatta büyük kızım 'Anne susma, konuş' diyordu. Ailesinden de davacıyım. Çünkü bana psikolojik şiddet uyguladılar. Şu an hiçbir şey olmamış gibi ellerini, kollarını sallıyorlar. Diyorlar ki, ‘Biz suçlu olsaydık, içeride olurduk’. Ben ölüme terk edildikten sonra mı, ölüm haberim tüm Türkiye'ye yayıldıktan sonra mı adalet yerini bulacak? Dava daha önce intihara teşebbüstü. Şu an 'Cinayete teşebbüse' döndü. Kızımın uzmanlar, psikologlar eşliğinde beyanı da alındı. Kızım her şeyi gördü. Keşke görmeseydi. Ben bunu kabul etmiyorum. Hala tutuklanmadı. Sanık adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcı ve hakime sesleniyorum. Nasıl vicdanları kabul ediyor?" dedi.
“ADALET BEN ÖLÜNCE Mİ YERİNİ BULACAK?”
Babasının evinde yatağa mahkum bir şekilde adaletin yerini bulmasını bekleyen Çiğdem Ergin, "Tutuklansın, adalet yerini bulsun. Ansızın bir gece ölüm haberim geldiğinde Türkiye ne cevap verecek, adalet ne cevap verecek? Tedbir amaçlı bir şeyler yapılsın. 3,5 ay hastanede tedavi gördüm. Bir ay komada kaldım. Sonra ailesi 'çocukları göstermezsem' kan dökeceklerini söyledi. Neyin kanını dökeceksiniz, zaten beni yarım insan bıraktınız. Nefes alabilirim ama şu an yürüyemeyecek, yemek yiyemeyecek, üstümü başımı değiştiremeyecek pozisyona geldikten sonra yaşamanın ne faydası var? Şu an felç oldum. 6 yıllık evliyim. Daha önce de psikolojik şiddete çok maruz kaldım. Defalarca sustum. Kardeşlerim için sustum. Onlara hakkımı helal etmiyorum. Belki de ölüm emrini onun ailesi verdi. 16 yaşında ailemin isteği dışında evlilik yaptım. Zamanında şikayetçi olsaydım belki bu duruma düşmezdim. Burada Türkiye'deki bütün kadınlara sesleniyorum, hiç susmasınlar, kadın erkek fark etmez. Haklarını arasınlar" diyerek çağrıda bulundu.