Yıldırım’dan İstanbul’un güvenliği için kanal İstanbul mesajı

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, Kanal İstanbul projesini ideolojik ve siyasi boş tartışmaların dışında İstanbul'un güvenliği için ve bölgenin artan ticaretini karşılamak için alternatif bir su yolu olarak görmek gerektiğini söyledi.

BİNALİ YILDIRIM: İSTANBUL BOĞAZI HER AN KAZAYA GEBE

12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası’nda konuşan Binali Yıldırım, Kanal İstanbul’un AK Parti’nin hizmetlerini taçlandıran bir proje olacağını belirterek “Kanal İstanbul ile ilgili çok şey konuşuluyor. İstanbul Boğazı dünyanın incisi, ortasından deniz geçen başka şehir yok. 17 kilometrelik İstanbul Boğazı'nda, 80 dereceyi bulan 12 tane viraj var. 12 virajı herhangi bir hasara, kazaya sebep vermeden geçmeniz lazım. Bir dümen kilitlense, bunu başarmanız mümkün değil” dedi.

“PETROL TANKERLERİ TEHLİKE TAŞIYOR”

Geçmişte Boğaz’da yaşanan kazalardan bir örnek veren Yıldırım, “Dünyanın hiçbir yerinde gördünüz mü veya duydunuz mu? Gece yatağında yatarken, geminin evine girmesiyle hayatını kaybeden bir hanımefendi olduğunu duydunuz mu? Bu, İstanbul'da oldu. Tehdidin büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz? 43 bin geminin yüzde 10'u, tehlikeli yük taşıyor, petrol ürünleri taşıyor” şeklinde konuştu.

“KANAL İSTANBUL’U İDEOLOJİK TARTIŞMALARIN DIŞINDA TUTUN”

Kanal İstanbul’u, ideolojik ve siyasi boş tartışmaların dışında tutmak gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Bu kanalı İstanbul'un güvenliği için ve bölgenin artan ticaretini karşılamak için alternatif bir su yolu projesi olarak görmek gerekir ve proje mutlaka hayata geçirilecektir. Adım adım bunun çalışmaları sürmektedir. İnşallah kısa sürede yeni etaplarıyla projeye hız vermiş olacağız” şeklinde konuştu.

“ŞEHİRLEŞME ORANI DÜNYADA YÜZDE 68’E ÇIKACAK”

Konuşmasında Meclis’te onay aşamasında olan Paris İklim Anlaşması’na da değinen Binali Yıldırım, dünyanın değişim ve dönüşüm içinde olduğunu belirterek “Bundan sonra neyi daha çok konuşacağız? Çevreyi konuşacağız, iklim değişikliğini daha çok konuşacağız, paylaşmayı konuşacağız. Şu anda dünyada nüfusun yüzde 54'ü ancak şehirlerde yaşıyor. Gelecek 10 yılda bu oran yüzde 68'e çıkacak. Şehirler demek trafik demek, şehirler demek araç yoğunluğu demek. O halde herkes refah seviyesi arttıkça, araç almaya çalışacak. Bu, şehirlerde artık trafik sıkışıklığının üstesinden gelinemeyeceği bir probleme işaret ediyor” dedi.

“AKILLI SİSTEMLER İNSANLIĞIN KURTULUŞU OLACAK”

Artan trafiğin karbondioksit miktarını artıracağını, bu artışın hem iklim değişikliğine hem insanların en temel ihtiyacı temiz havaya olan ihtiyaca büyük bir tehdit oluşturacağını hatırlatan Yıldırım, “Bunun için akıllı sistemler devreye girecek. Akıllı sistemlerde ne olacak? Artık araç sahibi olmanıza gerek yok hatta ev sahibi olmanıza gerek yok. Büyük veriyi 'bigdata'yı inceleyerek, algoritmalar oluşturarak buradan derleyeceğiniz insanların davranışlarını, beklentilerini tespit edip buna göre uygulamalar geliştireceğiz” şeklinde konuştu.