ABD ile İngiltere’den Rusya ve Çin’i kızdıracak hamle
Avustralya ile imzalanan güvenlik anlaşmasıyla bu ülkeye nükleer enerjili denizaltı inşası dahil olmak üzere ileri teknolojiler paylaşılacak. Avustralyalı Başbakan Morrison, “Hint-Pasifik’in geleceği tüm geleceğimizi etkileyecek” diyerek anlaşmanın önemine dikakt çekti.
İngiltere, ABD ve Avustralya’tan Rusya ve Çin’e karşı çarpıcı bir hamle geldi. Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı Joe Biden ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile nükleer enerjili denizaltı inşası da dahil olmak üzere savunma alanında ileri teknolojilerin paylaşılacağı özel güvenlik anlaşması imzaladı.
Mümkün olan en hızlı sürede, Avustralya'nın nükleer denizaltı kapasitesi elde etmesi amaçlanıyor. Avustralyalı yetkililer toplamda 8 nükleer denizaltı hedefinde olduklarını açıkladı. Bu tür bir anlaşmaya başından beri soğuk bakan Çin-Rusya bloğunun karşı hamle olarak ne yapacakları merakla beklenmeye başladı.
“İYİ ORTAM GERİDE KALDI”
Avustralya'nın en az sekiz nükleer enerjili denizaltı inşa edeceği belirtilen anlaşmanın, bölgenin güvenliğini sağlamaya yardımcı olacağını vurgulayan Morrison, "Bölgemizde on yıllardır sahip olduğumuz, nispeten iyi ortam geride kaldı. Şüphesiz yeni bir döneme girdik. Bu hepimizi etkiliyor. Hint-Pasifik'in geleceği, tüm geleceğimizi etkileyecek." görüşünü paylaştı.
SİLAH DEĞİL İTME SİSTEMİ
Anlaşmanın, Nükleer silahları değil, Avustralya'nın dizel-elektrik itme sistemli denizaltılarının modernizasyonunu kapsadığını aktaran Morrison, "Nükleer silahların yayılmasını önleme yükümlülüklerimizi yerine getirmeye devam edeceğiz. Avustralya, nükleer silah veya sivil nükleer kapasite oluşturma peşinde değil" dedi. Anlaşmaya taraf olan üç ülkenin isimlerinin İngilizcedeki kısaltmasından oluşan "AUKUS" adlı yeni ortaklık anlaşması, aynı zamanda, Avustralya hükümetinin Fransız firmasıyla 2016 yılında imzaladığı ve 12 denizaltı yapılmasını öngören toplam 90 milyar dolarlık Fransız tasarımlı denizaltı projesinin sonunu da getiriyor. Projenin aksaklılar nedeniyle iptal edileceği tartışılıyordu.