“Bunları başımıza Libya Mutabakatı açtı”
Komşu medyası, “Tüm bu sorunun temelinde Libya Mutabakatı var” diyerek tarihi deniz yetki alanı anlaşmasını işaret etti.
Batuhan Gülşah / Atina
Türkiye ile Libya’nın 2019 yılında imzaladığı, iki ülkenin deniz yetki alanlarını belirleyen Libya Mutabakatı’nın ne kadar büyük öneme sahip olduğu bir kez daha ispatlandı. Yunan Deniz Kuvvetleri yayınladığı NAVTEX (denizcilik bildirisi) ile Nautical Geo adlı araştırma gemisinin 16-22 Eylül tarihleri arasında Girit ve Kasos adalarının doğusunda bilimsel çalışmalar gerçekleştireceğini duyurmuştu.
18 MART’TA BİLDİRİLMİŞTİ
Türkiye de Yunanistan’ı uyaran bir NAVTEX ile bu hamleye yanıt verdi. Türk NAVTEX’inde Yunanistan’ın yayınladığı NAVTEX’te gösterilen sahanın bir bölümünün, 18 Mart 2020’de Birleşmiş Milletler’e (BM) bildirilen Türk kıta sahanlığı içinde bulunduğu vurgulandı. “Türk deniz yetki alanları içerisinde kalan tüm araştırma faaliyetleri, ilgili Türk makamları ile koordine edilmelidir” de denildi. Yunanistan söz konusu bölgenin Yunan egemenlik sahası içinde olduğunu öne sürüyor.
BU SEFER KKTC GİBİ DEĞİL
Yunanistan, oldu-bitti siyasetiyle ortalığı karıştırmak için kollarını sıvarken, Libta Mutabakatı’nın önemine, Yunan medyasının amiral gemisi Kathimerini gazetesinde yayınlanan analizde işaret edildi. “Ankara’nın Libya Mutabakatı” oyunu başlıklı haberde, Türkiye’nin Yunanistan’ın önünde engel olan tüm bu faaliyetlerini söz konusu mutabakata dayandırdığı, üstelik bu mutabakatın Birleşmiş Milletler’e dahi bildirişmiş olduğuna dikkat çekildi. Uluslararası toplumda KKTC’yi yıllardır “yasadışı” statüsünde tutturmayı başaran Atina’nın, Libya Mutabakatı karşısında da aynı şeyi yapması gerektiğine vurgu yapıldı.
