Belediyelere pestisit ve biyosidal ürünlerin kullanılmaması çağrısı

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneğince, Avrupa Birliği (AB) Sivil Toplum Diyaloğu VI programı tarafından desteklenen "Zehirsiz Kentlere Doğru" kampanyası kapsamında, çevrim içi basın toplantısı düzenlendi.

Avrupa Pestisit Eylem Ağı ortaklığı, Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği danışmanlığı ve Zehirsiz Sofralar Platformu iş birliği ile yürütülen "Zehirsiz Kentlere Doğru" kampanyasının toplantısında, pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin zararları konuşulup, doğa dostu yöntemler hakkında bilgi verildi.

Buğday Derneği Genel Müdürü ve Zehirsiz Sofralar Platformu Koordinatörü Batur Şehirlioğlu, pestisit denilince ilk olarak akla tarımsal faaliyetler gelse de artan kentleşmeyle birlikte artık yaşam alanlarında da pestisitlerin daha fazla kullanılır hale geldiğini ifade etti.

Şehirlioğlu, AB Komisyonu Biyoçeşitlilik Stratejisi'ne göre, 2030 yılı itibarıyla kentsel yaşam alanlarında pestisit kullanımının tamamen kaldırılmasının hedeflendiğini söyleyerek, "Kentlerde kimyasalların kullanımı özellikle çocuklar, hamileler, hastalar gibi hassas grupları, arılar gibi hassas canlıları, su ekosistemini ve oradaki canlıları olumsuz etkiliyor, tehdit ediyor. Sağlıklı bir çevrede yaşam hakkının siyaset üstü kalması gerekiyor. Zehirsiz kentler mümkün, bunu hep birlikte başarabiliriz." diye konuştu.

Belediyeler öncülüğünde herhangi bir pestisitsiz eylem planının işe yaraması için 3 temel gereksinim bulunduğunu dile getiren Şehirlioğlu, bunların, halkın ve sivil toplumun desteği, belediye meclis üyelerinin siyasi desteği ile uzun vadeli düşünme isteği ve kararlılığı olduğunu kaydetti.

Kampanyanın somut hedeflerinden bahseden Şehirlioğlu, şunları söyledi:

"Belediyelerden zararlılarla mücadelede kullanılan zehirlerin kademeli azaltılarak ekolojik ve doğa dostu alternatiflere geçeceklerine, bu kapsamda ilgili tüm taraflarla katılımcı stratejik eylem planı hazırlayacaklarına ve zehirsiz kentlerin öncü belediyeleri arasında yer alacaklarına dair yazılı taahhütte bulunmalarını talep edeceğiz. Bu ana çerçeve dışında belediyelerin pestisitlerin kullanılmalarını sonlandırmaları yönünde kararlı adımlar atmalarını bekliyoruz. Belediyelerin kontrolü altında halka açık alanlarda herbisit kullanımının 2025 yılına kadar sonlandırılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını, diğer pestisitlerin kullanımının ise 2030 yılına kadar yüzde 50 azaltılmasını talep ediyoruz. Belediyelerimizin kontrolü altındaki bu alanlarda tüm pestisit ve biyosidal ürünlerinin kullanımının ise 2040 yılına kadar tamamen sonlandırılması önerdiğimiz somut hedefler."

- "Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma fırsatı yakalanmış olur"

Zehirsiz Sofralar Platformu Üyesi Doç. Dr. Tufan Nayır, kimyasalların zararları ve alternatifler hakkındı konuştu.

Konuşmasına, Kaliforniya Üniversitesinde yapılan bir araştırma sonucu ile başlayan Nayır, şu bilgileri verdi:

"Amerika'da kullanılan bir pestisitin arılar üzerindeki etkiyi araştırdılar. Pestisite maruz kalan arılar, hiç maruz kalmayan arılara göre ilk yıl yüzde 30 üreme kaybı yaşıyor, ikinci yıl maruz kaldıklarında yüzde 44 üreme kaybı görülüyor. Pestisite hiç maruz kalmamış nesillerde bile üremenin azaldığı görülüyor. Yani bir maddenin toksik olmasının madde ile temas süresi ve miktar ve temas yoluna bağlı olduğuna vurgu yapmak istiyorum. Pestisitler bizler üzerinde bu kadar hızlı etki gösteremeyebiliyor. Ancak bu pestisitler doğada on yıllarca kalabiliyor. Besin zincirinde birikebiliyor. İnsanların vücudunda birikiyor. Bu durumun gelecek nesilleri etkileyebileceğine vurgu yapmak istiyorum."

Pestisitlere karşı alternatif yöntemler olduğunu belirten Nayır, sineklere karşı yakalama kapanları, tuzaklar, üreme alanlarının kurutulması; yabancı otlara karşı köpükleme, elle yolla; kemirgenlere karşı fare kapanları ya da yapışkan tuzaklar olduğunu kaydetti.

Kentsel sağlık kapsamında pestisitlerin kullanılmasının bırakılmasının önemli olduğunu dile getiren Nayır, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir belediyenin pestisit kullanmayıp alternatif yöntemlere geçmesi çalışanların sağlığını koruyacaktır, kamu sağlığını koruyacaktır, kimyasalların kullanımıyla ilgili maliyet azalacaktır. Kamuya pozitif bir sağlık mesajı verilir. Çevre ile ilgili mevzuatlara uyum artar. Suların kirlenmesi azaltılır. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakma fırsatı yakalanmış olur. Pestisitlerin insan, hayvan ve bitki sağlığı üzerinde birçok zararı var. Maalesef bu kimyasallar doğada on yıllarca kalabiliyor. Artık çevre dostu alternatifler ortaya çıktı. Gelin bu yöntemlere geçelim. Şehirlerimize, sofralarımıza detoks işlemi yapalım."