Emine Erdoğan, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nde iklim panelinde konuştu:
"Unutmamalıyız ki iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden öncelikli olarak kırılgan gruplar, yani kadınlar, çocuklar, engelli bireyler ve yaşlılarımız etkilenecek. Bu etkiler, gelişmekte olan ülkelerde çok daha ağır hissedilecek" "Bu konuda, özellikle her sektördeki kadın liderleri iş başına davet ediyorum. Dünyanın yeni ve doğa dostu ekonomi modellerine geçişte kadınların etkin aktörler olacağına yürekten inanıyorum"
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden öncelikli olarak kırılgan grupların yani Kadınların, çocukların, engelli bireylerin ve yaşlıların etkileneceğini belirterek, "Bu etkiler, gelişmekte olan ülkelerde çok daha ağır hissedilecek. Bu konuda, özellikle her sektördeki kadın liderleri iş başına davet ediyorum. Dünyanın yeni ve doğa dostu ekonomi modellerine geçişte kadınların etkin aktörler olacağına yürekten inanıyorum." dedi.
Emine Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi kapsamında düzenlenen "Gezegenimiz için El Ele: İklim Tartışmasında Afrikalı Seslerin Duyurulması" panelinde yaptığı konuşmada, bugün, dünyanın geleceğini ilgilendiren önemli bir tema etrafında bir arada bulunduklarını aktardı.
İklim değişikliğiyle mücadelede, bilhassa Afrika'dan yükselen sese kulak kesilmenin çok önemli olduğunu düşündüğünü ifade eden Erdoğan, iklim değişikliğinin yüzyılın en büyük küresel sorunlarının başında yer aldığını, gelinen noktada, tam olarak bir dönemecin eşiğinde olunduğunu kaydetti.
Erdoğan, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin yayınladığı son raporun, "İnsanlık için kırmızı kod" olarak değerlendirildiğini anımsatarak, raporun, tüm dünya için hayati bir çağrı olduğunu düşündüğünü dile getirdi.
İklim değişikliği sorunlarıyla mücadele edebilecek son nesil olduklarını bilmenin, omuzlarına ağır bir sorumluluk yüklediğine işaret eden Erdoğan, "Unutmamalıyız ki, attığımız ve atmadığımız her adım, geleceğin dünyasını şekillendiriyor. Ve bu gelecek dünyası ise bizim değil, çocuklarımızındır. Etkilerini son derece şiddetli yaşadığımız iklim değişikliğinden, bugün de en çok çocuklar etkileniyor. Geçtiğimiz günlerde UNICEF'in yayınladığı bir rapora göre, Orta Afrika Cumhuriyeti, Çad, Nijerya ve Gine'de yaşayan çocuklar, iklim değişikliğinden en çok etkilenme risk grubundalar." diye konuştu.
Emine Erdoğan, 240 milyon çocuğun kıyı taşkınlarına, 400 milyon çocuğun kasırgalara, 815 milyon çocuğun kurşun kirliliğine, 820 milyon çocuğun sıcak hava dalgasına, 920 milyon çocuğun su kıtlığına ve 1 milyar çocuğun artan hava kirliliğine yüksek oranda maruz kaldığına dikkati çekti.
Dünya Bankasının verilerine göre, iklim değişikliğinin 2050'ye kadar Afrika'da 86 milyon insanı yerinden edebileceğini aktaran Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"İklim göçleri, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak yaşadığımız bir gerçeklik haline geldi. Bilhassa, iklim değişikliğiyle mücadele kapasitesi az olan ülkelerden iklim göçleri başladı. Bu, bir yandan da ulusal güvenlik ve kalkınma ile doğrudan ilişkili bir olgudur. Raporda, Nijer, Nijerya ve Senegal'in 2050'ye kadar en yüksek iç iklim göçmenine sahip ülkeler olacağı belirtiliyor. İlaveten, Kenya, Uganda, Burundi ve Ruanda gibi Doğu Afrika ülkelerinde de iklim göçleri yaşanma ihtimali çok yüksek. Öyle ki Doğu Afrika'da, 38,5 milyon kişinin göç edebileceği düşünülüyor. Bu göçleri, iklim değişikliğinin etkileri olan su kıtlığı, düşük mahsul, deniz seviyesinin yükselmesi ve yüksek sıcak dalgaları gibi nedenler tetikliyor. İklim felaketinden tüm ülkelerin etkileneceği gerçeğini unutmamalıyız. Bu tablo, büyük bir kriz olan küresel iklim değişikliğinden Afrika'nın payına düşendir. Dolayısıyla, iklim değişikliğiyle mücadele ancak uluslararası toplum senkronize bir şekilde hareket ederse kazanılabilir. Yani insanlığın ortak geleceği tartışmasız olarak, milletlerin iş birliğine bağlıdır."
- 2023'te sıfır atığın tüm Türkiye'de yaygınlaştırılması hedefleniyor
Emine Erdoğan, iklim değişikliğinin hiçbir sınır tanımadığını vurgulayarak, Türkiye'nin de iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası'nda yer aldığını anımsattı.
Kısa bir süre önce ilan ettikleri "2053 Sıfır Net Emisyon" hedefinden bahseden Erdoğan, "Bu hedef, en başta, iklim değişikliğiyle mücadelede önde gelen aktörlerden biri olma niyetimizi açıklıyor. Ayrıca, herkes için adil bir dünyanın bugününü ve yarınını inşa edebileceğimize dair inancımızı gösteriyor." dedi.
Çevre sorunlarıyla yakından ilgilendiğini, yeşil ekonomi, mavi ekonomi ve döngüsel ekonomi gibi çevre dostu kalkınma ve gelişim politikalarını desteklediğini belirten Erdoğan, bu konulardaki fikir birliği sürdürülebilir kılındığı ölçüde, gerçek sonuçlar görebileceklerine inandığını söyledi.
Emine Erdoğan, 2017'de başlattıkları Sıfır atık Projesi'nde kararlı adımlarla ilerlediklerini ve güçlü kazanımlar elde ettiklerini dile getirerek, projeye ilişkin şunları anlattı:
"Sıfır Atık Projesi'nin, çöplerin kaynağında ayrıştırılmasından çok öte bir amacı var. En başta bu projenin zihinsel altyapısı, hızla artan dünya nüfusunun artan kaynak ihtiyacına karşın, kaynakların sınırlı olduğu gerçeğine dayanıyor. O nedenle, bu proje, sanayi toplumlarının ortak kültürü olan 'kullan-at' anlayışını dönüştürecek bir adımdır. Onun yerine, döngüsel ekonominin insanlara kazandırdığı bir anlayış olan 'yeniden kullan-geri dönüştür' modeliyle büyük bir değişime imza attık. Toplumumuzda, bilinçli tüketmenin, az atık oluşturmanın ve atığı yerinde ayrıştırmanın bir yaşam tarzı haline gelmeye başladığını görüyoruz."
Erdoğan, 2019'da "Plastik Poşetlerin Ücretlendirilmesi" uygulamasıyla plastik poşet kullanımında yüzde 75'lik bir azalma gerçekleştiğine dikkati çekerek, bu azalmanın 354 bin ton plastik atığın oluşumunu, 14 bin 640 ton sera gazı salınımı engellendiğini aktardı.
2023 hedefinin, sıfır atığı tüm Türkiye'de yaygınlaştırmak olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2017'de yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, bugün yüzde 22,4 seviyelerinde. Proje başlangıcından bugüne kadar geçen süreçte, yaklaşık 24,2 milyon ton geri kazanılabilir atık, işlenerek ekonomiye kazandırıldı. Bu geri dönüşümün şöyle bir tercümesi var; 3 milyon ton sera gazı salınımı önlendi, 265 milyon ağaç kurtarıldı ve 1,5 milyon dekarlık orman alanı tasarrufu sağlandı. Bu ve benzeri nice adımı dünyanın ortak evimiz olduğu şuuruyla atıyoruz."
- "Dünyada yeni ve doğa dostu ekonomi modellerine geçiş" için kadın liderlere çağrı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, iklim değişikliğinin insan kaynaklı faaliyetlerin bir sonucu olmasının, büyük bir zihinsel öz eleştiriyi gerektirdiğini ifade etti.
Buradan, insanlığın doğru rotayı takip ettiği takdirde, gezegen için sağlıklı bir geleceğin mimarı olabileceğinin anlaşılması gerektiğini belirten Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Doğanın üzerindeki stresi kaldırarak, gelecek nice neslin, daha yaşanabilir bir dünyaya doğmasını sağlayabiliriz. Ayrıca unutmamalıyız ki iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden öncelikli olarak kırılgan gruplar yani kadınlar, çocuklar, engelli bireyler ve yaşlılarımız etkilenecek. Bu etkiler, gelişmekte olan ülkelerde çok daha ağır hissedilecek. Bu konuda, özellikle her sektördeki kadın liderleri iş başına davet ediyorum. Dünyanın yeni ve doğa dostu ekonomi modellerine geçişte kadınların etkin aktörler olacağına yürekten inanıyorum."
- "Afrika bu emisyonların ve kirliliğin sebebi değil, bundan muzdarip olan kesim"
Sierra Leone Devlet Başkanının eşi Fatima Maada Bio da iklim değişikliği nedeniyle Afrika'nın dünyanın maruz kaldığının 10 katı daha fazla olumsuz etkilerle karşılaştığına dikkati çekerek, bunu insani ve nüfusun azalmasına yol açacak bir tehdit, çevresel bir kriz olarak gördüklerini söyledi.
Afrikalı liderlerin bir araya gelerek iklim değişikliği konusunda adım atmaları, Afrika özelinde çözüm üretmeleri gerektiğini vurgulayan Bio, "Afrika bu emisyonların ve kirliliğin sebebi değil, bundan muzdarip olan kesimiz. Birileri buna yol açıyor ve biz bunun meydana getirdiği olumsuzluklardan etkileniyoruz." dedi.
İklim krizinden en çok kadınların ve çocukların etkileneceğini belirten Bio, "Sierra Leone'nin First Lady'si olarak hijyen konusunda Afrika Birliği'ni de bir arada olmaya davet ediyorum. First Ladyler olarak eğer gıdaya, güvenliğe sahip olmazsak nasıl kadınlara ve çocuklara sahip çıkacağız? Afrikalı First Ladyler olarak iklim değişikliğini en büyük önceliğimiz haline getirmemiz lazım." çağrısında bulundu.
Fatima Maada Bio, Emine Erdoğan'a kendilerine bu kadar iyi bir örnek olduğu için teşekkür ederek, "Bu, bizim gerçekleştirmemiz gereken bir toplantıydı. Kadınların bir araya gelerek konuşması, görüşmesi gereken konular. Bize birilerinin bu görevi vermesi gerekmiyor. Bizim bunu kendimizin yapması gerekiyor." şeklinde konuştu.
Afrika Birliği Tarım, Kırsal Kalkınma, Mavi Ekonomi ve Sürdürülebilir Çevre Komiseri Josefa Leonel Correia Sacko ise iklim, iklim değişikliğinin etkilerinin ve gezegeni kurtarmak için neler yapılması gerektiğinin, ulusal programlardaki bütün adımlarda yer almasının önemine işaret etti.
Geçim kaynağının iklime bağlı olduğunu belirten Sacko, "Suya ihtiyacımız var. Yemek için gezegene ihtiyacımız var. Okula gitmek için gezegeni korumaya ihtiyacımız var. Bu anlamda da kadınların ön safhalarda yer almasından dolayı çok mutluyum. Çünkü kadınlar çocukları eğitebilir, gezegenimizi, çevremizi korumak için ancak kadınlar bunu başarabilir. Bu sebeple, sizin çalışmalarınızdan dolayı Sayın Hanımefendi sizi kutlamak istiyorum." ifadelerini kullandı.
Panele, iklim aktivisti Nisreen Elsaim, zirveye katılan devlet ve hükümet başkanlarının eşleri, Türkiye'de okuyan Afrikalı öğrenciler, Afrikalı yabancı misyon şefleri ve ilgili STK temsilcileri de katıldı.
Oturum, Emine Erdoğan ve katılımcıların aile fotoğrafı çektirmesiyle sona erdi. Erdoğan, daha sonra alanda kurulan stantları ziyaret etti.