Erdoğan'dan Afgan göçü çıkışı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afganistan’daki gelişmelere değinerek “Türkiye’nin yeni göç dalgalarına tahammülü yoktur” dedi.
- “TÜRKİYE’NİN YENİ GÖÇ DALGALARINA TAHAMMÜLÜ YOK”
- 'DOĞU AKDENİZ KONFERANSI' DÜZENLENMESİNİ BİR KEZ DAHA ÖNERDİ
- KIBRIS SESİNİ BM GENEL KURULUNDA DUYURMALI
- ERDOĞAN: AŞI MİLLİYETÇİLİĞİNE SON VERİLMELİ
- “YERLİ KOVİD-19 AŞISI TURKOVAC TÜM İNSANLIĞIN MALI OLACAK”
- “DEAŞ’LA MÜCADELE EDEN TEK NATO ÜLKESİ TÜRKİYE”
- “BM, SURİYE İÇİN DAHA GÜÇLÜ İRADE ORTAYA KOYMALI”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda konuştu. Konuşmasında Libya’dan Suriye’ye, Doğu Akdeniz’den Afganistan’a, salgından İslam düşmanlığına pek çok konuya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin ilk yerli Kovid-19 aşısı TURKOVAC'ı tüm insanlığın istifadesine sunacağını ilan etmesi dikkat çekti.
“TÜRKİYE’NİN YENİ GÖÇ DALGALARINA TAHAMMÜLÜ YOK”
Afganistan'daki gelişmeler sebebiyle son dönemde, Türkiye’nin tıpkı Suriye’den olduğu bu ülkeden de göç akını ihtimaliyle karşı karşıya olduğunu belirten Erdoğan, “Suriye krizinde insanlık onurunu kurtaran bir ülke olarak, artık yeni göç dalgalarını karşılamaya ne imkanımız ne de tahammülümüz vardır. Adil yük ve sorumluluk paylaşımı temelinde, tüm paydaşların bu konuda üzerine düşeni yapmasının vakti çoktan gelmiştir. Artık 1951 Cenevre Sözleşmesini ve uluslararası insani hukuku aşındıranlara karşı somut bir tavır ortaya konulmalıdır” diye seslendi.
'DOĞU AKDENİZ KONFERANSI' DÜZENLENMESİNİ BİR KEZ DAHA ÖNERDİ
Doğu Akdeniz'deki sükunet ortamının devamının herkesin çıkarına olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Deniz yetki alanlarının paylaşımına ilişkin sorunların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözülmesini temenni ediyoruz. Bunun için öncelikle Doğu Akdeniz'de en uzun kıyıya sahip Türkiye'yi bölgede yok sayan anlayıştan vazgeçilmesi şarttır. Diyalog ve iş birliği için bölgedeki tüm aktörlerin yer alacağı 'Doğu Akdeniz Konferansı' düzenlenmesi önerimiz hala masadadır” şeklinde konuştu.
KIBRIS SESİNİ BM GENEL KURULUNDA DUYURMALI
Kıbrıs meselesinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüm, ancak sonuç odaklı, gerçekçi bir yaklaşımla mümkün olduğunu dile getiren Erdoğan, “BM'nin eşit olarak kabul ettiği Ada'daki iki halktan birinin lideri sizlere hitap edebilirken, diğer liderin bu platformda sesini duyuramaması adil değildir. Çözüm için Ada'nın asli unsuru olan Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi gerekiyor. Kıbrıs Türk halkının ortaya koyduğu yeni çözüm vizyonunu destekliyoruz. Buradan, uluslararası topluma Kıbrıs Türklerinin görüşlerini açık fikirlilikle ve önyargısız bir şekilde değerlendirme çağrısında bulunuyorum” dedi.
ERDOĞAN: AŞI MİLLİYETÇİLİĞİNE SON VERİLMELİ
Milyonlarca insanın hayatını kaybettiği, 10 milyonlarca insanın virüsün pençesinde kıvrandığı bir dönemde, aşı milliyetçiliğinin farklı yöntemlerle halen sürdüğünü belirten Erdoğan, “Bu durum insanlık adına yüz kızartıcıdır. Kovid-19 salgını gibi küresel bir felaketin üstesinden, ancak uluslararası iş birliği ve dayanışmayla gelinebileceği açıktır. Tüm ülkeler bu salgından kurtulmadan, herhangi bir ülkenin tek başına güvenle hayatını sürdürmesi mümkün değildir. Genel Kurul'da ortaya konacak iradenin, bu hakikatin anlaşılması bakımından bir dönüm noktası olmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.
“YERLİ KOVİD-19 AŞISI TURKOVAC TÜM İNSANLIĞIN MALI OLACAK”
Türkiye olarak "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" inancıyla ilk günden itibaren eldeki imkanları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya çalıştıklarını hatırlatan Erdoğan, “Türkiye bir taraftan vatandaşlarına en iyi sağlık hizmetini sunarken, diğer taraftan da 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım gönderdi. Yerli aşımız TURKOVAC'ı yakın zamanda milletimizle birlikte tüm insanlığın istifadesine sunacağımızı ifade etmek istiyorum” diyerek yoksul ülkelere aşı konusunda destek olunacağını söyledi.
“DEAŞ’LA MÜCADELE EDEN TEK NATO ÜLKESİ TÜRKİYE”
DEAŞ'la göğüs göğüse çarpışan ve bu terör örgütünü hezimete uğratan tek NATO müttefikinin Türkiye olduğunu ifade eden Erdoğan, “Türkiye'nin sahadaki varlığıyla, PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantılarının işlediği katliam ve etnik temizlik faaliyetlerinin de önüne geçti. Türkiye, şehitler verme pahasına yürüttüğü çabalar sonucunda güvenli hale getirdiği bölgelere, şu ana kadar 462 bin Suriyelinin gönüllü olarak geri dönüşünü sağladı. Aynı şekilde, İdlib'deki Türkiye varlığı sayesinde, milyonlarca insanın hem canı kurtardık hem de yerinden edilmesini önledik” dedi.
“BM, SURİYE İÇİN DAHA GÜÇLÜ İRADE ORTAYA KOYMALI”
Uluslararası toplumun 10 yıl daha Suriye krizinin devam etmesine izin vermemesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, “Suriye halkının beklentilerini karşılayacak şekilde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı temelinde soruna siyasi bir çözüm bulunması için daha güçlü bir irade ortaya konulması gerekiyor” diye konuştu.